 |
 |
|
|
|
|
|
Hiçbir gübreye aklı ermediği halde kandini BİLİRKİŞİ sayanlara Kendi söyleyemediklerini, başkaları söylüyor şeklinde anlatacak kadar alçalan korkaklara Çiçeği sevmenin onu koparmak olduğunu zanneden dangalaklara Yaptığı işi haketmediğini bile bile kendini uzman sanan avanaklara Gözünüze baka baka yalan söyleyerek, sizi aptal yerine koymak terbiyesizliğini gösteren moronlara Karıncayı anlamamışken, fillerin peşinden koşan, haddini bilmez manyaklara Makamına, mevkisine, parasına gösterilen saygıyla, saygın olduğunu düşünen salaklara Kendine acımayı aklından bile geçirmeyenlere acıyanlara Kendini düşünmeyeni, düşünmek gafletini gösteren hıyarlara Herşeyin para olmadığını söyleyip, paraya tapan angutlara Dünya malı için el etek öpüp, bunu da inkar eden yalaklara Dört satır yazıyla kendini yazar, iki kafiye kurmakla kendini şair sanan zerzavatlara Aldandığını bile bile, aldanmaya devam eden salatalara Nasihatla uslanmayanı, azarlamayıp, azardan anlamayanı pataklamayan uysallara En büyük değerin insan olduğunu söyleyip, nedense bunu bir türlü göstermeyen sosyal yaratıklara Başka işi gücü yokmuş gibi bu saçmalıkları okuyan meraklılara Kırkımı geçtiğim halde bir türlü akıllanmayan bana Nasıl kızıyorum bir bilseniz. |
|
Bugün nihavend ağlıyorum.. Elin nihavendi mucize, benimki ağıt olsa da Kanatlarımın altında değil İstanbul Küçük bir mahalle bile yok. Antalya'da portakal almadım Amasya'da elma Ege'de güvercin.. Oscar'a da aday, maday değilim Zaten sanatçı da sayılmam. Olsa olsa, yaşamını oynayan Sıradan bir figüran.. Yahu, ben de mutlaka birşeyler olmalıyım. Boşuna geldiğime inandırmayın beni Boşuna yaşadığıma şu dünyada Ey dostlarım, sanatçı sayın beni Yaptıklarımı 'sanat' sayın. Ben sizi nasıl 'dost' sayıyorsam. Siz de böylece gönlümü alın. Biliyorum. Beğenmesem de Sizden başka dost yok. Sizin de en samimi olduğunuz sanatçı, benim. Gelin, Siz beni, ben sizi kandırıp Geçinip gidelim. |