Gözlerin bir içim su
Karagözlüm, efkarlanma gül gayrı
Gözleri aşka gülen, taze söğüt dalısın
Gözleri ömre bedel
Gözlerime bir baktın, yaktın ah beni yaktın
Sen de benim gibi yan ahu gözlüm
Şaşırıp da bir gün bana, dön sevgilim Ceylan Gözlüm
Sanki billur bir pınar kahverengi gözlerin
Yeşil gözlerinden muhabbet kaptım
Yalnız benim için bak yeşil yeşil
Zeytin gözlüm sana meylim nedendir
Gözünü sevdiğim dilber, halimden haberin var mı
Gözlerime bak da inan, senin için kimmiş yanan
Gözlerim yolda kaldı, özledim seni
Gözleyi gözleyi, gözümden oldum
Göz gördü, gönül sevdi
Gözüm gibi severim seni ben
Oynama oynama, gözünü seveyim
Gözlerin, rüya gibi
Gülünce gözlerinin içi gülüyor
Sev dedi gözlerim
Gözler yalan söylemez
Göze mi geldik
Yarimle biz dizdize, sevişiriz göz göze
Ağlayan gözlerim gülmüyor gayrı
Gözümde tütüyorsun
Sana yan bakanın gözlerini oymazsam, namussuzum
Gözleri mavilim
Gözümle gördüm, gönlümle sevdim seni, vazgeçemem ki
O bakışın senin, bay
Ve bu liste böylece uzayıp gidiyor. İnsan sevgiyi gözlerde aramış besbelli. Binlerce şarkıda türküde hep sevgilinin gözleri var. Kimse çıkıp da dürüst dürüst asıl amacının ne olduğunu söylememiş türkülerinde. Göz ile başlayıp göz ile devam etmişler. 
Hep merak etmişimdir. Gözleri düşünülen sevgilinin vücudunun başka bir yeri gelip takılmamış mıdır aşıkların zihnine. Ya bugün bizler son derecede ahlaksızız, geçmişte insanlar gözleriyle sevişirlerdi. Ya da onlar iyi birer numaracıydı. Bu ikincisi daha mantıklı. Eğer geçmişin iyi aşıkları sadece gözlerle kalsalardı nesiller sürüp bugüne kadar gelmezdi. Gözgöze bakmaktan kim hamile kalır ki?

Tevfik Eraslan Mayıs 1999


ana sayfa'ya dönüş