![]() |
![]() |
Kendine güvenmiyorsan,bunu başkalarının anlayıp anlamaması neyi değiştirir ki? Ya da zayıf olduğun konularda güçlü görünmek için verdiğin çabayı zayıflıklarını yenmek için kullanmayı düşünsene artık. Belki de, birilerinin sana durmaksızın birşeyler öğretme baskısından bıktın. Ne var ki doğada herkes bir diğerinin öğretmeni. Kural bu. En iyisi, öğrenmekten tad almaya başla. Kurtulamayacağın bu baskıları tadlandırarak sevimli, mutluluk verici hale döndürmek en kolay çözüm galiba. Şimdi diyeceksiniz ki, ben bunları zaten biliyorum. Ukelalık dinleyecek vaktim yok. Elbette, herşeyi bildiğimizi sanırken, gözden kaçırdığımız küçücük temel bilgiler, sıkıntılarımızın en büyük kaynağı aslında. |
|
|
İnsanların seni kandırmalarından mutlu olduğun sürece yalan söyle. Kötü Ol Sana kötülük yapılmasından hoşlandığın sürece istediğin kadar kötü ol. Bencil Ol Başkalarının bencilliği seni yok saymaları seni incitmediği sürece bencil ol. Çal, Çırp Sana ait şeyler çalındıkça üzülmeyeceksen, başkalarının elindekileri çal, götür. Öğrenme Dünyaya geldiği gibi sıfır kilometrede götürmek istiyorsan beynini, öğrenme. Çalışma Dinlenmenin, ancak yorulmakla mümkün olduğunu bilmeyenler gibi yap. Çalışma,yorulma,tadına varma dinlenme mutluluğunun |
||
|
|
|
|
|
![]() |
Onun arabası
BMV,
ancak arasıra rezillik olsun diye eşeğe biniyor. Şaka bi yana, bazan çok ilkel görünen yaşam biçimlerinin bile kendine has lezzetleri olduğunu keşfetmek bambaşka bir duygu galiba. |
![]() |
![]() |
İKİ PORTRE
Bir başkadır Anadolu insanı. Azla yetinmeyi bilir. Olanla idare etmeyi. Azı çoğa saymayı o öğretmiştir dünyaya. Sıkıntıları olağan, sıradan sayacak kadar yüce gönüllüdür. Bir de yüzleri ele vermese onları. |
|
![]() |
Erciyes Dağı'nın çevresindeki vadilerde yaban atları yaşıyor. İnsanların evcilleştirip, ağzına gem, sırtına semer vuramadığı atlar. Birçok hemcinsleri birkaç kilometre aşağıda kentin asfaltı üzerinde nallarını şıkırdatırdı daha yakın zamana kadar. Yük çeker insan taşırdı. Çevre köylerde hala en ağır işçi niyetine çalışıyor yüzlercesi. Ama onlar evcil çalışacaklar elbette. | ![]() |
![]() |
Sizin de içinizden bazan, doğayla başbaşa, kurallardan uzak, hiç kimsenin sizi denetlemediği bir hayat arzusu geçmez mi zaman zaman. Erciyes'in yaban atları gibi özgürlük düşlemez misiniz? |
|
![]() |
Eşek öldü
Semer Döndü Tersine Sırtını dağ gibi hammaddeye dayamışsın usta. Sazlıklardan toplanmış kurutulmuş hasırlar, senin yapacağın semerlerin en önemli dolgu maddesi. Çekmişsin dizine sanatının göstergesi, kimbilir hangi şanslı karakaçanın sırtını süsleyecek semeri. İşliyorsun ilmik ilmik. Bir de eskisi kadar rağbet olsa ürettiklerine. Eşekler mi azaldı, semere nazar mı değdi bilmemki. |
![]() |
Bilin bakalım
bu nedir ne işe yarar ? Bu bir mutfak gerecidir. Hayır Blender değil, robot hiç değil. Mixer
desem yutmazsınız. Eskiler bilir de yenilere soruyorum. Nedir bu biliyor
musunuz?
|
|
![]() |
Anadolu'da, uzun kış mevsimlerinden sonra karlar erimeye başlayıp,
doğa o meşhur deyişle Uykusundan ağır ağır uyanırken, topraktan inanılmaz
güzellikler sürgün vermeye biçimlenmeye başlar. Hiçbir çiçekçinin vitrininde
göremeyeceğiniz güzellikte çiçeklerdir bunlar. Kokularıyla renkleriyle
o kadar saf ve el değmemişlik duygusu uyandırırlar ki sizde şaşıp kalırsınız.
Parayla alınamayacak şeyler listesinin ön sıralarında yer alır bu güzellikler. |
![]() |
Bu çiçeklerde arılar gezinir. Bu çiçekleri kimse toplayıp, kristal
vazolarda iki günlük etmez ömrünü.
Bu çiçekler kendi kendilerine yaşarlar. Gelip geçenlerin şöyle gözucuyla bile bakmadığı, varlığının bile gfarkında olmadığı çiçeklerdir bunlar. Ömürlerince, gönüllerince yaşarlar. Salarlar kokularını ulaşabildikleri uzaklıklara. Sıla kokarlar, hasret kokarlar, sevgi kokarlar, yanık yanık. Bu çiçekleri parayla alamazsınız. Zaten para da etmek istemezler. |